GEV’in Yaktığı Destek Meşalesi Günden Güne Büyüyor

Eral ailesi olarak Güney Eğitim Vakfı’nı daha yakından tanımak istedik ve Sayın Şadi Alyeni ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Şadi Alyeni Kimdir?

1964 Adana doğumluyum. İlkokulu Akkapı İlkokulunda, ortaokulu Anafartalar Ortaokulunda, liseyi de Karşıyaka Endüstri Meslek Lisesi Torna - Tavsiye Bölümünde okudum. Liseyi bitirince üniversite sınavında barajı geçemediğim için bir sonraki yıla kaldım. Sonrasında rahmetli babam benim bir mesleğe girip çalışmamı isteyince o yıl da üniversite sınavına giremedim. Çevremdeki arkadaşlarım üniversite sınavlarında başarılı olup bir yerleri kazandıkça daha çok hırslandım ve babamdan beni bir dershaneye yazdırmasını istedim. 3 yıl ben hem üniversiteye hazırlık dershanesine hem de akşamları İngilizce kursuna gitmeye başladım. Bu süreç içerisinde İngilizce Öğretmenim benden iyi bir “Filolog” olacağını söyler dururdu. Filoloğun ne demek olduğunu bilmiyordum o zamanlar. “İngilizce Dili ve Edebiyatı Bölümü” yerine “İngiliz Filolojisi Bölümü” deniliyordu.
Sınava çok çalıştım ve sonunda öyle yerleri kazanabilecek duruma geldim ki Dicle Diş Hekimliği, bazı üniversitelerin makine mühendislikleri gibi yerleri okuyabilecek durumdayken “İngiliz Filolojisini okuyacağım” deyip kararımı verdim. O zamanlar bu bölüm Türkiye’de sadece 5 üniversitede vardı, sadece bu bölümü yazdım ve 1982 - 1983 öğretim yılında Selçuk Üniversitesi İngiliz Filoloji bölümüne giriş yaptım. 2016 Haziran itibariyle eğitim ve öğretim alanında 30. yılımı tamamlıyor olacağım.

Güney Eğitim Vakfı Adana’da bulunan bölgesel bir vakıf. Başarılı ve maddi imkanlardan yoksun üniversiteli gençlere burs veriyor. 1994 yılında kurulmuş. Kurucu başkanı Hasan Atıcı. Şu anda ise Başkanlık görevini Şadi Alyeni sürdürüyor. Adana’nın önde gelen 300’e yakın işadamı/işkadını bu vakfa bağışlar yapıyor, destek oluyor. Ayrıca vakıf, düğün, davet, açılış ve bu gibi yerlere “Mutluluk veya Başarı” dileyen panolar götürüyor. Bu pano bağışları ve taziye amaçlı çelenk gönderilerinden elde edilen gelir eğitime katkı amaçlı olarak kullanılıyor. Eral ailesi olarak Güney Eğitim Vakfı’nı daha yakından tanımak istedik ve Sayın Şadi Alyeni ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Sayı Alyeni bizlere, GEV’in kuruluş amacını, projelerini ve hedeflerini anlattı... Bu vesileyle biz de ERAL ailesi olarak sevgili eğitim gönüllülerine tekrar sesleniyoruz: Gelin karanlıktan aydınlığa giden yolda hep beraber birer ışık yakalım. Başarılı ama maddi olanaklardan yoksun, Atatürkçü, Laik, Cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı, yarınlarımızın teminatı olacak gençlerimizin eğitimlerine destek olarak ülkemizin aydınlanmasına katkı sağlayalım. Gelin hepimiz bir ışık yakalım, GEV’e destek olalım.

Güney Eğitim Vakfı’ndan bahseder misiniz? Derneğin amacı nedir?

Güney Eğitim Vakfı 1994 tarihinde 3 kurucu, Hasan Arıcı, Ali Naci Gökçeli Ve Tahsin Yıldırım önderliğinde kuruldu. Vakfın kurulduğu günden beri amacı hep aynıydı; Üniversite sınavlarında başarılı olmuş, maddi desteğe ihtiyaç olan öğrencilere karşılıksız destek bursu vermekti.

Kaç öğrenciye burs veriyorsunuz?

20 öğrenci burs vererek başlanan bu süreçte şu an 451 öğrenciye burs verilmektedir.

Dernek olarak ne gibi etkinlikleri yapıyorsunuz?

Yıl içerisinde gerek kadın kollarımız gerekse Yönetim Kurulumuz çeşitli organizasyonlar gerçekleştirmektedirler. Kadın kollarımız, Brunch düzenleyip, Mart ayında Dünya Kadınlar Günü etkinliği de yapmaktadır. Ayrıca her yıl Nisan ayında Portakal Çiçeği Karnavalında stant açarak tüm vakıf gönüllüsü kadınlarımız kendi yaptıkları ürünleri satmaktadırlar. Her yıl tüm kadınlar için düzenli geziler planlayıp uygulanıyor. Örneğin geçen yıl Çiftehan Kaplıcalarına ve Antakya yöresine gezi düzenleyip birlikte olundu. Her yıl Mayıs ayında Bahar Şenliği düzenlenmektedir.
Tüm bunların yanı sıra yine her yıl Kasım ayında Kuruluş Balomuz Yönetim Kurulu tarafından organize edilmektedir. Bu yıl 2016 yılının, balo tarihi 12 Kasım olarak belirlendi. Bu vesileyle herkesi Sheraton Otel’de yapılacak balomuza davet etmek istiyorum.

Gençlik kollarınız ne gibi etkinlikler yapıyor?

Gençlik Kolları yılın belli dönemlerinde kaynaşma organizeleri yapmaktadır. Geziler düzenleyip bursiyerler arasında dayanışma da arttırmaktadır. Mezun kolumuz da tüm mezunlarımıza her yıl mezuniyet töreni düzenleyip Mezun olan arkadaşlarımızı kutlamaktadır.

Eğitim desteği karşılığında bursiyerlerinizden beklentileriniz nelerdir?

Güney Eğitim Vakfı Destek Bursu verirken aslında bursiyerlerden bir şey beklemiyor. Ama özellikle son 5 yıldır gerek yönetim Kurulu gerek Kadın kolları bursiyerlerle daha sık görüşerek bir takım organizasyonlar düzenlemeye başlamıştır. Örneğin vakfımızın saygın işadamları ve işkadınları üyelerimize onlara iş imkânı sunmaktadır. Bu da GEV ile bursiyerler arasındaki bağı güçlendirmektedir. Bahar Şenliğinde gördüğünüz bu canı gönülden tamamen duygusal bir bağ, ciddiyet duygusundan başka bir şey değildir. Ne mutlu ki bize böyle bursiyerlerimiz var.

Gelecekle ilgili projelerinizden bahseder misiniz?

Vakfımızı daha ileriye taşımak için 2 projemiz var. Birincisi aktif üye sayımızı 1.000’lere taşımak öncelikli hedefimiz bu. Bunun için çalışmalara başlamış bulunuyoruz. İkincisi ve önemlisi vakfımıza bir eğitim tesisi kazandırmak. Bakıldığı zaman vakfımıza ait bir okulun olması kendi içinde belki binlerce öğrenciye burs imkânı sağlayabilecektir.

GEV’i diğer vakıflardan ayıran en büyük özellik sizce nedir?

Güney Eğitim Vakfı’nı diğer vakıflardan ayıran en büyük özellik, kendi içindeki samimiyet, içtenlik ve en önemlisi içinde barındırdığı aidiyet duygusudur. Düşünebiliyor musunuz yıllardır hem yönetim kurulunda hem de kadın kollarında öğretmen, sanayici, doktor, mühendis vb. meslek adamları ve kadınları hiçbir beklenti içinde olmadan çok değerli zamanlarını ayırarak vakfa hizmet ediyor. Başka hangi vakıfta bu kadarını bulabilirsiniz?

Başka ülkelerle kıyaslandığında ülkemizdeki eğitim sistemini nasıl buluyorsunuz?

Bırakın bizdeki eğitim sistemini başka ülkelerle kıyaslamayı, 81 ilde her telden eğitim - öğretim yapılmakta. Henüz kendi ülkemizde, içimizde bu kadar farklılık varken başka ülkelerin eğitim sistem ile kendimizi kıyaslamak bana biraz garip geliyor. Peki çok mu zor bunu düzeltmek, özelleştirmek, elbette hayır.
Eğitimde öncelikle altyapı olmalıdır. Zemini hazırlayıp üzerine inşa edilmeli. Bunun için de eğitim fakültelerindeki bölümlerin arttırılması gerekmektedir. Aslında eğitim hakkında söylenecek yazılacak o kadar çok şey var ki… Yeni nesillerden, gelecek nesillerden ümitliyiz. Ümit ediyoruz ki tüm aksaklıklar giderilecektir.