İngilizce İle Dünya Parmaklarının Ucunda 

İngilizce İle Dünya Parmaklarının Ucunda 

İngilizce denildiğinde birçok ebeveynin, gençlerin ve çocukların ilk aklına gelen soru ‘Nasıl öğreneceğiz?’ sorusudur ve bazılarımızın maalesef ki önyargıları bulunmaktadır.  Ben bu yazımda İngilizce öğrenmenin sanıldığı kadar da zor olmadığına değineceğim.

İngilizce hepimizin de bildiği gibi bir dünya dilidir daha doğrusu dünyaya açılan bir kapı da diyebiliriz. Her ne kadar kulağa klişe gelse de ülkemiz de dahil diğer birçok dünya ülkesinde İngilizce ortak dil olarak kullanılmaktadır. Bu da şu anlama gelir ki ‘İngilizce bilmek demek dünyanın parmaklarımızın hemen ucunda olduğunun kanıtıdır.’ Peki, bir dilin bu derece hayatımızda yer alması ve önemli olması bizi nasıl bir yol izlemeye götürmektedir? Öncelikle gerçeği kabul edelim ki İngilizce bir yetenek işidir ancak bu demek değildir ki biraz çabayla ve doğru yollar izleyerek geliştirilemez. Öncelikle İngilizce eğitimine çocuk yaşlarda başlamak oldukça  önemlidir. Çocuklarımızın tam da oyun çağı olan 4-5 yaşlarında bu dille tanışmaları şarttır ve tabi ki daha erken yaşta da bu dille tanıştırmak mümkündür. Fazlaca etkinliğin ve oyunun (Eğitimsel) yer aldığı anaokulunda bol bol İngilizce şarkılar ve çeşitli etkinlikler gerekirse faydalı ve eğitimsel boyamalarla çocuklarımızın İngilizceye pozitif bir bakış kazanmasını sağlayabiliriz. Okuma yazmayı öğrendikleri ilkokul döneminde ise artık çeşitli İngilizce dinlemeler, şarkılar, çizgi filmler ve motor becerilerini geliştirebilecekleri İngilizce kitaplar devreye girmektedir. Ancak bunlar sadece okul ile sınırlandırılmamalıdır evde de ebeveynler tüm bunları desteklemelidirler. Çocuklarımıza her gün belli saat aralıklarında İngilizce animasyon filmler izleterek ya da şarkılar öğreterek desteklemelerinde fayda vardır. Ortaokul ve lise çağları ise artık rahatlıkla  İngilizcenin 4 becerisi olan ‘listening, reading, writing, speaking’ in gelişebileceği dönemlerdir. Yine okul içi ve okul dışında olmakla beraber bu dört beceriyi geliştirebilecekleri birçok kaynak bulunmaktadır. Bu kaynaklar doğru yerde ve zamanda kullanıldığında eminim ki İngilizceye olan ön yargılar kırılarak çocuklarımızın dil konusunda önemli olan özgüvenleri de yeterli hale gelecektir.

Unutmayalım ki iletişimde  engel olan dil (İngilizce) değil, önyargılarımızdır. Ön yargılarımızı kırdığımız ve dünyaya açılabildiğimiz nice güzel günlere var mısınız?

Tuba GENÇ İngilizce Öğretmeni