HER DÖNEMDE KADININ GÜCÜ

HER DÖNEMDE KADININ GÜCÜ

Hiçbir kız çocuğu güçlü kadın olmak için doğmaz. İçinde bulundukları ortamdır onları zayıflatan ya da güçlü yapan.  Maalesef ki kadınlar tarihin her döneminde türlü türlü zorluklarla baş etmek zorunda bırakılmıştır: çaresiz hastalıklar,  göçler, savaşlar, ayrılıklar, yaşanmamış mutluluklar, ölümler…  Ama en çok da cehaletle baş etmek zorlamıştır kadını.

Toplumdan soyutlama, ötekileştirme, arka planda bırakılma çabalarına rağmen bazı kadınlar   her alanda isimlerini tarih sayfalarına yazdırmayı başarmışlardır. Vatan savunmasında, bilimde, eğitimde, sporda ve daha birçok alanda yenilikçi bakış açıları, mücadeleleri ve öz güvenleri ile tarihe yön vermeye devam etmişlerdir. Bu kadınlar sayesinde birçok şey eskisi gibi değil.

Peki, kim bu kadınlar?

Örneğin, astrofizik alanında büyük bir başarıya sahip olan Dilhan Eryurt…   1961-1973 yılları arasında NASA'da görev alan ilk Türk bilim kadını olarak bilim dünyasında da önemli bir yere sahip olduğunu kimler biliyor? Üstelik Goddard Uzay Araştırma Enstitüsü'nde çalışan tek kadın astronomdur. Başka bir örnek daha verelim: Bir Osmanlı paşasının kızı olarak doğan Safiye Ali, Almanya’da tıp eğitimi aldı ve Türkiye’nin ilk kadın doktoru oldu. Meslektaşlarından gördüğü kötü muameleye rağmen mücadelesine devam etti. Şimdi kendinize soruyorsunuzdur, paşa kızı bile kötü muamele gördüyse diğer kadınlar neler yaşamıştır? I. Dünya Savaşı'nın zor şartları altında eğitimini tamamlayamamaktan korkan Safiye Ali 'Bebeklerde İç Pakimenenjit Kanaması' hakkındaki tezi ile diplomasını aldı. Doktor oldu ve İstanbul'a geri döndü. Kız öğrencilere verdiği derslerle tıp eğitimi veren ilk kadın olarak da tarihe geçti.

İlk kadın savaş pilotumuz, birçok insanı ve kadını kendine hayran bırakan Sabiha Gökçen’i de unutmamak lazım.   "9 Numaralı Murassa Madalyası" dışında 1991 yılında ABD Havacılık Federasyonu tarafından verilen Altın Madalya'ya da hak kazandı. Aynı zamanda dünyada bu ödülü alabilen tek kadın olarak da adını tarihe altın harflerle yazdırdı.

Cumhuriyet dönemi öncesinden de bahsedelim biraz. Milli Mücadele yılları… Kaybedilen savaşlar,  hastalık, yokluk, eğitimsizlik; bozuk bir ekonomik düzen içinde sömürülen ve cahil bırakılan bir halk… Böyle bir dönemde bile kadınlarımız cesurca yılmadan ve boyun eğmeden kendi mücedelesini vermiştir. Kimi cephe önlerinde, kimileri de cephe gerisinde…

8 yaşındayken annesini kaybetmesi üzerine babasının yanında askerlerin arasında  büyüyen bir kız çocuğundan bahsetmek istiyorum: Nezehat Onbaşı. Gediz Muharebesi kaybedilse de yaptığı konuşmalar ve askerleri cesaretlendirmesi sayesinde 70. Alay başarılı oldu ve düşman askerlerinin Anadolu'nun içlerine sızması geciktirildi.

Gördesli Makbule’yi bilir misiniz? Milli mücadele döneminde kocasıyla birlikte akıncı olarak dağlara çıkmıştı.  Bütün ısrarlara karşın asla kocasından ayrılmayan Makbule Hanım, bir baskında geri çekilen silah arkadaşlarına cesaret vermek için ön saflarda yer aldı.  Akhisar-Sungurlu sınırı üzerinde bulunan Kocayayla’da elinde silah, düşmanla en ön safta savaşırken başından vurularak şehit edildi. Şehit düştüğünde henüz 21 yaşındaydı.  Yine aynı dönemlerde ziynetlerini satarak at, mavzer, elbise ve çizme tedarik eden, mücadele sonucunda binbaşılığa kadar yükselen  Çete Ayşe, Aydın savunmasında rol almış vatanı tüm gücüyle savunmuştur.

Henüz 20’li yaşlarda olan ve bebeğiyle İnebolu’dan Kastamonu’ya kağnıyla mermi taşıyan Şerife Bacı, çocuğu üşümesin diye kağnının içerisine silahlar arasına otlardan bir döşek yapar, üzerindeki kazağı da silah ve çocuğunun üzerine örter. Zorlu kış şartlarına dayanamayan Şerife Bacı, Kastamonu Kışlası yakınlarında silahların üzerine yatmış şekilde donarak hayatını kaybeder, küçük kızı ise kurtarılır.

Ne mücadeleler vermişiz, ne zorlu yollardan geçmişiz ve nelerden vazgeçmişiz! Eşini, evini, çocuğunu, canını bırakan kadınlarımıza minnetimiz hiç bitmeyecek.

İstese de okula gönderilmeyen, istediği kişiyle evlenemeyen, zulüm görse de boşanamayan, mirastan mahrum bırakılan, babası ya da kocası tarafından bir kez bile saçı okşanmayan, sevgisiz büyüyen kadınlar yine de var olmaya çalışarak şartları zorladılar. Yılmadan, boyun eğmeden, azimle hayallerinin peşinden koştular. Vatan savunmasında, sağlıkta, bilimde, eğitimde, siyasette, hukukta  “Biz de varız!” dediler.  Tarihin birçok noktasında büyük değişimlerde öncü rol oynadılar. Buradan da anlıyoruz ki kadınların savaşı her dönemde farklı şekilde olmuştur. Bazen kaybetmiş gibi görünseler de sonuna kadar mücadele etmenin haklı gururunu yaşamışlardır.

Büyük önderimiz Mustafa Kemal’in de dediği gibi, “Dünyada her şey kadının eseridir.”

 

Eda YILMAZ

Tarih Sınıf Öğretmeni

Bu yazı 31 Ekim 2023 tarihinde kategorisinde yayınlandı.

ERAL OKULLARI (Çukurova Kampüs)
Adres: Huzurevleri Mah. 77123 Sk. No:3 01360 Çukurova Adana, Türkiye

ERAL MİNİ ANAOKULU
Adres: Güzelyalı Mah. 81128 Sk. No:4 01170 Çukurova Adana, Türkiye

ERAL İLKOKUL & ORTAOKUL
Adres: Güzelyalı Mah. 81107 Sk. No:3/1 01170 Çukurova Adana, Türkiye 

ERAL ANADOLU – FEN LİSESİ
Adres: Güzelyalı Mah 81108 Sk. No:16 01170 Çukurova Adana, Türkiye

444 3725
linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram