Tiyatro Öldüyse; Yaşasın Tiyatro!

Biz ve onlar

Seyirciler ve oyuncular…

Yıllardır olduğu gibi tekrar buluşacaklar. Sahne ışıkları sönmemek üzere, perdeler kapanmamak üzere açılacak.

Yalnızca oyuncuları aydınlatmak için değil karanlık zihinleri aydınlatmak için de yanacak ışıklar, var olmak için
yalan söyleyenlere inat gerçeklerin üstündeki karanlığa ışık tutacak sahne ışıkları.

Düşünmeden, sorgulamadan yaşayanlara, etrafında ne olduğunu bilmeden yaşayanlara, bilmeden bilgi sahibi
olanlara, gericilere, çağa ayak uyduramayanlara inat açılacak perdeler.

Hukukun ve adaletin yok sayılmadığı, doğanın katledilmediği, en büyük acıları en masum insanların yaşamadığı
bir oyun yazacak yazarlar içinde bulunduğumuz zamanı utandırmak, bu utanca ortak olmamak için.

Kadınlara yapılan eziyeti görmek istemeyenlerin gözü, söylemek isteyip cesareti olmayanların dili olacak oyuncular ve
yönetmenler.

Farklı oldukları için birbirini öldürmek isteyenlere inat benzerlikleri ortaya çıkarmanın ve doğru iletişimin savunucu
olacak perde arkası.

Ve bizler, seyirciler…

Onları avuçlarımız patlarcasına, dilimizde “Tiyatro Öldüyse; Yaşasın Tiyatro!” cümlesiyle ayakta alkışlayacağız.