Giyilebilir Teknoloji

Moda, birçok kişinin düşündüğü gibi aksine olabileceğimiz en zevkli tutkularımızdan biridir. Hatta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk için ordunun genel görünümü çok önemliydi, Türk askeri görünüşü ile hem halka güven vermeli hem de düşman için caydırıcı bir tasarımda olmalıydı. Bu düşünce ile yola çıkan Atatürk, 1930’ların başında Paris’te ünlü bir modacı terzi olan Coco Chanel’in ismine ulaşır ve Türk ordusunun üniforma tasarımlarını ona yaptırır. Zamanın ötesinde bir kalite ve zevk anlayışı ile Türk ordusu kıyafetleri tasarlanır.

Gelelim bugünkü zamana, konumuz: Giyilebilir Teknoloji…

Giyilebilir Teknoloji, teknolojinin günlük giydiğimiz kılık kıyafet ve aksesuarlarımıza entegre edilmiş halidir. Tabi bu durumda “teknoloji” ve “giyilebilir” kavramı yan yana geldiğinde anlayacağınız üzere moda ve teknoloji sektörünün birleşebileceği çok kolay düşünülebilir. Bu ürünler kıyafet ve aksesuarlarımıza entegre edilen algılayıcılar ile bedenimizden verileri toplayıp elde edilen verilere göre bizlerin günlük kayıtlarını tutabilmektedir. Ayrıca yapılan bilimsel bir araştırmaya göre insan teninin %90’ı giysilerle temas edebilmektedir. Bu gelişimin üzerine tasarlanan yeni kumaşlar mekanik, optik ve elektronik özelliklere sahip olabilmektedir. Evet, bu demek oluyor ki artık kıyafetlerimiz internet bağlantısı ile farklı bir tarz yakalayabilecektir.

Nesnelerin interneti kavramını sorgulayacak olursak giyilebilir teknoloji cihazları insanların ihtiyacı olan kritik görevleri de yerine getirebilir. Alzheimer hastası bir bireyin konumunu bularak bulunduğu bölgeye gidiş haritasını ortaya çıkarabiliriz veya kalp rahatsızlığı olan bir bireyin kalbi durduğu anda bulunduğu bölgenin Ulusal Acil Sağlık numarasına konum gönderen bir başka cihaz da geliştirebiliriz. Saymakla bitiremeyeceğimiz bu fikirler ile tekrardan hayatı kendimize bağlayabiliriz.

Bu ürünlerin ilk örnekleri 1884 yılında ortaya çıkmıştır. Balerin tütülerine LED lambalarının eklenmesiyle meydana gelen ve Electric Girls olarak isimlendirilen ürün, ilk giyilebilir teknoloji ürünü kabul edilmektedir. Giyilebilir teknolojiler alanında yapılmış en inovatif çalışmalardan diğeri de akıllı dövmelerdir. MIT ve Microsoft öncülüğünde geliştirilmiş olan akıllı dövmeler, insan teni üzerinde çalışan, veri alıp gönderebilen ve diğer cihazların arayüzü olarak çalışabilen bir teknoloji olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tablonun geneline bakmaya çalıştığımızda giyilebilir teknolojili moda sektörü, geleceği tasarlamak için gençlerimizin yönelebileceği iyi bir fırsat. Herhangi bir sektörün ihtiyacını karşılamak yerine sektörün ta kendisini oluşturabilecekleri farklı bir alan. Hatta moda ile harmanlanmış giyilebilir teknoloji, biz Eğitim Teknologlarının okullarda teknoloji ile eğittiğimiz nesillerin ulaşmasını istediği en gerçekçi örneklerden birisi. Çünkü derslerde öğrettiğimiz; elektronik, yazılım, pazarlama, algoritma, teknik tasarım gibi birçok derslerin öğrencinin gelecekteki dünyasında giyilebilir teknoloji gibi pozitif değişimlere kapı aralamasını hedeflemekteyiz.

Tabi bizler yenilikçi nesiller yetiştirmeye çalışırken araştırma-geliştirme yapmadan yerinde sayan, değişime ve gelişime kapalı bireyleri de çok eleştirmekteyiz. Yani gelişimin bir parçası değilseniz değişimin bir parçası olmaya her an çok yakınsınız. Bu kuralı yenmek için çok uzağa gitmenize de gerek yok. Çünkü Atatürk, Fransa’dan tasarlattığı modern hayata uygun askeri kıyafetleri önemli bir araştırma-geliştirme ile uyguladı ve başarılı oldu. Hatta Cem Yılmaz, Yahşi Batı filminde “Batı’nın iyi yanlarını almalıyız” diyerek en kötü ihtimalle modern olanı iyi araştırıp da hayatımıza entegre etmemiz gerektiğini vurguluyor. Bu sebeplerden ötürü giyilebilir teknoloji alanına yatırım yapmadan önce çok iyi bir araştırma geliştirme filtresi uygulamalıyız. Çünkü küresel dünya düzeni hatayı kaldıramayacak kadar çok hızlı işliyor.

Ahmet TANRIVERDİ
Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Öğretmeni