Kimyayı Neden Anlamalıyız?

Kimya; maddenin yapısını, özelliklerini, bileşimini, etkileşimlerini, tepkimelerini araştıran ve uygulayan bilim dalıdır. Tanımsal olarak kimyaya bu şekilde yaklaşsak da daha güzel anlatımla kimya bizler ve dünya var olduğundan beri hatta var olma sürecinde dahi hayatımızın temeli olmuştur. Maddenin yapıtaşının atom olduğunu düşündüğümüzde buna şaşırmamak gerek. Kimya birçok alt daldan oluşur ve hepsi ayrı ayrı hayatımızı oluşturur. Organik Kimya, biyokimya, fizikokimya, analitik kimya vb. alanları sayabiliriz.

Kendi varlığımızı evrenin varlığını anlamak istiyorsak kimyayı bilmemiz gerekir. Aldığımız nefesten kalp atışımıza her şey bir dizi kimyasal tepkimenin sonucudur. Kullandığımız ilaçlar, petrol, doğal gaz, plastik, kozmetik ürünler, gıda sanayi, temizlik ürünleri gibi birçok şey kimyanın anlaşılması ve kullanılması sayesinde ortaya çıkmıştır. Örneğin bize lezzetli ve güzel kokulu gelen kızarmış bir ekmeğin kahverengileşmesini sağlayan da bir kimyasal reaksiyondur.

Sağlığımız için daha çok endişeli olduğumuz bugünlerde vücudumuzun kimyasını konuşmak da doğru bir yaklaşımdır. Kimyanın varlığı sayesinde bugün daha uzun ve daha sağlıklı hayatlar yaşıyoruz. Hastalıklarımız daha erken teşhis ediliyor. İlaçlara, tedavilere, aşılara daha kolay ulaşıyoruz.

Bahsetmek istediğim diğer konu ise ‘Aşkın Kimyası’

Aşkın kimyası olur mu? Elbette olur. Aşık olduğumuzdaki ilk hislerimiz, karnımızda uçuşan kelebekler, onu gördüğümüzdeki heyecanımız günden güne ona bağlanışımız hepsi kimyasal moleküllerin eseridir. Bir arkadaşımıza, çocuğumuza, sevgilimize sarıldığımızda hissettiğimiz güven duygusu da bir çeşit kimyasal molekül olan oksitosinin eseridir.

Sonuç olarak hayatımızın her evresinde her yerinde kimya bilimini bilmek ve varlığına saygı duyup anlamaya çalışmak hayatımızı daha anlamlı kılar.

“Yaşamda hiçbir şeyden korkmayın, yalnız her şeyi anlamaya çalışın. Şimdi anlama vakti, böylece daha az korkabiliriz.” (Marie Curie)

Bilimle ve sevgiyle kalın.

Ümmühan YOKUŞ