Spora destek aralıksız devam ediyor

Sporsa spor dedik... Okulumuz ilk senesinde basketbol takımı kurarak hem öğrencilerimizin azmi ile hem koçumuz Ahmet Çavuş KAYA’nın emekleriyle ilk yıldan ADANA 3.sü olma gururunu yaşadı. Bazı öğrencilerimiz mezun olurken yeni takımıza katılan öğrencilerle bu sene yolumuza çıktık. Yeni tanışsalar bile topu ellerine aldıkları andan itibaren takım olmayı bildiler. Halil Efe’den Albek'e, Baran’ından Utku’suna, Emre’sinden Erim’e, Semerci’den Şeker’e, Eray’dan Buğra’ya, Sevilmiş’ten Tugay’a birbirlerini benimsediler. Artık onlar takım arkadaşından çok kardeşlerdi.
Çocuklarımızın gösterdiği emek, direnç ve azim inanılmazdı. Akıttıkları ter öğretmenleri ve arkadaşlarına yaşatacakları gurur içindi.

Kenarda beklerken birbirlerine olan destekleriyle beni çok mutlu ettiler. Son düdük çalmadan asla pes etmediler. Adana genelinde 40 okulun katıldığı bu spor müsabakasından yenilgiyi tatmadan geldiğimiz 4’lü final grubundan Adana 3.sü olarak çıktık. Serüvenimiz Türkiye grup maçları olarak Sakarya’da devam etti. Türkiye’nin dört bir yanından gelen sporcularla güzel bir müsabaka yaşadık. Şans da bizden yana olsaydı şampiyonluk bizimdi. Fakat öğrencilerimizin gösterdiği performans bizlere spora daha da fazla destek olmamız gerektiğini öğretti. Çünkü il dışındayken çocuklarımızla daha da gurur duydum. En ufak bir aşırı hareket göstermeden, ne beni ne de koçlarını hiç üzmeden müsabakayı tamamladık. Bizden gizli gizli onlara acıkmışlardır diye yiyecek götüren, onlara her zaman bir baba gibi destek olan, her maçlarını heyecan ile seyreden Mehmet Amcalarını hiç üzmediler. Tamahkarlıklarıyla biz büyüklerini mutlu ettiler. Kocaman bedenlerine yakışır bir şekilde mütevazılığı hiç bırakmadan savaştılar başarı için.
Hepsi birer aslan parçası, hepsi bizim canımız, çocuklarımız...

Bu sene son sınıfta olduğu için Sakarya da jübilesini yapan Berke Semerci’ye, yaş sebebiyle gelecek yıl faal olarak olmasa da ruhu ile takımda olacak olan Tugay’a verdikleri emek için yürekten teşekkür ederim. Okul sporları bitebilir. Ama sizler çok iyi sporcularsınız. Hem sağlığınız için hem de size verdikleri için sporu hiç bırakmamanızı tavsiye ederim.

Gelelim Kaptan Sevilmiş'e… İki yıldır bütün arkadaşlarına destek olduğun, kaptanlık denilen görevi layıkıyla yerine getirdiğin için sana çok teşekkür ederim. Kaptan Annesi olmak kolay değil diyerek zaman zaman evini açan, her maça bizden önce giden Esra Sevilmiş'e de ayrıca teşekkürü bir borç biliriz.

Her yıl okulumuzun spora vereceği desteği artıracağını geçen yıl söylemiştik. Bekir Berk Şahin, Bedirhan Şahin, Sarp Özgür ve Berk Filazi ile tenis takımımızı kurduk. İlk bakışta tenis bireysel bir spor dalı gibi görünse de bir tenis takımının sporcuları nasıl birbirine bağladığı, arkadaşlık bağlarının nasıl güçlendirdiğine şahit oldum. Küçük yaşlarından bu yana bu sporla uğraşan çocuklarımız yılların hakkını verdiler. Öncelikle Adana’da gün geldi yağmurun altında gün geldi güneş gözlerine bata bata bizlere ilk şampiyonluğu yaşattılar. Güzel ahlaklarıyla sporun kişiliklerine kattıklarına bana gösterdiler. Adana 1.si olarak katıldığımız Mersin’de düzenlenen Türkiye Grup Maçları’nda da aynı performansı göstererek yine bir şampiyonluğa imza attık. Bu başarı bizleri İzmir’de düzenlenen Türkiye Şampiyonası’na taşıdı. Cihan Demir ile birlikte çıktıkları bu yolda bizlere güzel haberlerle döndüler. Tüm Türkiye’de 5.liği elde ederek onlarla gurur duyduk. Tenis takımımızın ilk yılında elde ettikleri bu başarı asla unutulmayacak. İlerleyen yıllarda da bu başarıyı devam ettirebilmek için öğrencilerimizin her zaman arkasında olacağımızdan emin olabilirsiniz. Bütün çocuklarımıza hayatları boyunca başarıların devamını dilerken, ileride onu güzel ülkemizi temsil ederken görmeye devam edeceğimiz Bekir Berk Şahin’e profesyonel tenis hayatının başarılarla dolu olmasını temenni ederim.

Jimnastikteki başarımız da Cemre Olgun Çayır ile geldi. Cemre, okulumuza artistik jimnastikte Adana birinciliği getirdi. Göğüslerimizi bir kere daha özverili çalışması ve disiplininin karşılığını alarak kabarttı.
Bizler çocuklarımızı bireysel olarak değil, grupların birer parçası olarak yetiştirmenin hayata daha iyi hazırladığını farkındayız. Çünkü hayatta tek değiller.
Yaşadıkları, bulundukları ortamlarda yalnız değiller. Kendine ait olanı paylaşmayı, ortak olanı kullanmayı öğrenmeleri gerekmektedir. Bencillikten uzak durup, başkalarına da saygı duymayı bilmelilerdir. Mütevazılığı öğrenirken kişisel egolarının da azalacağı kesindir.Başarı ekip işidir.

Arkanızda güvendiğin bir ekip olmalı. Görev paylaşımında üstüne düşünüp layıkıyla yapmalı. Her an ne yapacağını bilecek kadar tanıyorsan başka tarafa da baksan ona pas atarsın ve o tamamlar. O sayı takıma yazılır, üstüne düşen yük azalırken kazanılan sayılar gün be gün artar. İşte sporun sağlığa katkısı kadar günlük hayata etkisi budur. Eral Okulları olarak sporcu öğrencilerimizin arkasında her zaman tam destek olacağız. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bize verdiği öğütleri uygulayarak yolumuza devam edeceğiz...
"Açık ve kat’i olarak söyleyeyim ki, sporda muvaffak olabilmek için her türlü yardımdan ziyade, bütün milletce sporun mahiyetinin ve değerinin anlaşılmış olması gerekmekte, onu kalpte muhabbet ve vatani bir vazife olarak telakki eylemek lazımdır. Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar; Türk gençliği, gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir."

Hazırlayan: İrem Tecer