Genç Arkadaşlara Mektuplar

Sevgili Öğrencim, Genç Arkadaşım,

Bu yazıyı “erken kalkan yol alır” bilmişliği ile değil, “keşke”ler altında iki kat olmuş omuzlarımın sızısıyla yazıyorum. Sen, tıpkı on beş yıl önceki ben gibi, yukarı çıkanın merdiveni de kendisiyle beraber çekmeyi huy haline getirdiği bir zamanda, sonu görünmeyen bir yolun başındasın. Birkaç büyük yazarın önemli kitaplarını okumakla geçirdiğin yılların ardından artık yeni bir döneme uyanmış durumdasın. Derslerde hocalarının yana yakıla anlattığı konularla süren bu eğitim dönemi onlarca yıllık macerasına seni de ortak etmek üzere. Bu yolculuk zor, bu yolculuk çetin, ancak sonu aydınlık. Yıllar geçtikçe alacağın diplomalar, kazanacağın akademik payeler, yolda çekeceğin eziyeti sana unutturmasın. Başaracağına olan inancım tam.

Bu yolda seni yarı yolda bırakmayacak olan tek şeyin “emek”lerin olduğunu idrak ettiğinde en büyük yatırımının aslında kendin olduğunu elbet anlayacaksın. Ailen de bu yüzden senin için çırpınıyor. Sen, ailenin geleceği olacaksın. Ülkenin aydınlık yüzü olacaksın. Ülkemizi tekrar refaha çıkaracak olan sistematiğin bir parçası olacaksın. Bu yüzden bu genç yaşta üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalısın. Ülkemize tekrar bir Mustafa Kemal gelmeyecek. Ancak onun fikirleriyle donanmış olan binlerce Mustafa Kemal ülkeyi aydınlık geleceğe taşıyan merdivene birer basamak olacak.

Biliyorsun ki gelecek seninle var olacaktır. Rahatsızlık duyduğun bütün olumsuzlukları ve kötülükleri bir kenara itip geleceğini kazanmak için elinden gelen gayreti göster. Sorumluluklarını bil ve duyarlılıklarınla bunlar arasında bir barış köprüsü kur. Bunları yaparken de büyük önderin “Tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak.” sözü daima zihnini parlatsın. Yaşamının kayda değer bir kısmı denemeler ve sınavlarla doldurulacak olsa da ısrarlı çalışman ve kendini güzel bir şekilde yetiştirebilme çabanla gelecek senin olacak. Sen de geleceğin bir yıldızı olacaksın.