19 Mayısta 100. Yıl

Atatürk, 19.yüzyılın bitimine 19 yıl kala doğdu. 19 yaşında harbiyeye girdi. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Samsun’a çıktığında 19’un 2 katı yaşındaydı. Öldüğünde ise yaşı 19’un 3 katıydı. Doğduğu yıl 1881 ve öldüğü yıl 1938 de 19’un katlarıydı.
Şöyle bir araştıracak olursanız bu ve benzeri pek çok olayda Atatürk’ün hayatında sıralanan 19’lara rastlayacaksınız. İnsanoğlunun, mucizeleri anlamaya çalışırken ya da bir gizemle, ilahî bir kimlik bulmaya çalışırken en çok yaptığı şeydir bu. Tekrarlanan rakamlar, olaylar, kelimeler, bir bulutta görülen bir yüz, bir dağ gölgesindeki siluet… Bilimin “apofeni” olarak tanımladığı bu durum, rastlantısal veriler arasında bağlantılar kurma durumu olarak da tanımlanır.
Mustafa Kemal Atatürk gibi özel bir liderin yaşantısında da bir gizem, bir mistik güç aramak, bu olağanüstülüğü izah etme çabasıdır yalnızca. Çünkü bu olağanüstülük sadece bir dehanın hayatı değil, bir milletin var olma mücadelesidir. Bir cihan harbinden yenik çıkmış, tükenmiş, toprakları pay edilmiş, yüzyıllarca bilmediği uzak diyarlara asker göndermiş, yorgun Anadolu’nun mücadelesidir.
Bugünkü koşullarda bile anlamakta zorlandığımız böylesi bir örgütlenme, böylesi bir direniş ve elbette zafer tesadüf olmamalı. Ne “ Mustafa Kemal Atatürk” adının ne de “Ne mutlu Türküm diyene” sözünün 19 harften ibaret olması mucize değildir. Çünkü 19 yalnızca bir rakam değildir bize. Çanakkale’de ölen 19’uncu askerin inancıdır, direncidir. Cephede, 19’uncu gününde sevdiğini özleyen Mehmet’tir. 19 yaşında cepheye silah taşıyan Ayşe’dir. Emperyalizme sıkılan 19’uncu kurşundur.
Samsun’dan doğan güneşin 100. yılındayız. Atatürk’ün hayatındaki 19’lar biziz. Birlikte kalarak, inanarak, daha çok çalışarak, dünü unutmadan ileriye bakarak daha nice 100. yıllar kutlayacağız.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR.”
Sonsuz sevgi ve saygıyla 19 Mayıs 1919’un 100. yılını kutlarım.

Zeynep ÇETİNKAYA
Türk Dili ve Edebiyatı